Ana içeriğe atla

Atatürk Sarıklıları Astı Yalanı ve İstiklal Mahkemeleri.

   Günümüz insanların özellikle tarihi konularda bilinçsizce yorum yapmayı sever hale geldiler. Tarih gibi bir ülkenin en önemli araştırma meselesi olan alanı dahi günümüzde siyasete alet eder duruma geldiler. Bilgisi olmayan insanlar daha hiç bir şey araştırmadan, somut bir delil elde etmeden konu hakkında fikir beyan ediyorlar. Buda yalan bilgiler çöplüğünü oluşturuyor ve cahil insanlar bu denli saçma, alakasız bilgileri ideoljilerinin bir parçası haline getirmekten geri kalmıyorlar.
      

İstiklal Mahkemeleri

    Tarihçiler... Şu an ülkedeki tarih profösörleri ne yaptığını bilmemektedir. Onlar bu durumdayken halkımızın bu yanlış bilgiler havuzundan çıkamamasını yadırgamamak gereki. Çıkar için televizyon programlarında işine geldiği gibi tarih anlatan, bu alanda uzman dahi olmayan kişiler ne yazık ki ülkemizde "ÜSTAD" diye anılıyor.
   
   Şimdi gelelim benide rahatsız eden ve makaleme konu olan Sarıklıların sarık taktığı için asıldığı yalanı.

   İstiklal Mahkemelerinden başlayalım ilk baştan. Bu mahkemeler öyle keyife göre açılmadı amacı adam asmakta değildi. Mahkemelerin başlıca kuruluş amacı asker kaçaklarını önlemekti. Askerden kaçmaların önüne geçilemiyor bu nedenle düzenli ordu kurulamıyordu Dr.Tevfik Rüştü Bey bunun önlenmesi için İstiklal Mahkemelerinin açılması teklifinde bulundu. Mahkemeler açılınca vatan hainleri, asker kaçakları, casuslar, milli mücadeleyi engelleyecek eylemler yapanların yargılanması öngörüldü.

   Bu mahkemelerde sarık giyen insanlar belki daha fazla yargılanmıştır ancak bunun nedeni asla sarık takması cübbe giymesi değildir. Saltanat taraftarı olup istiklal mücadelesine karşı eylemler yapmalarıdır. Kaldı ki bu insanlar Milli Mücadele'ye karşı saldırıalar düzenlemişti. Bu konuda daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlar "Samim Kocagöz'ün - Kalpaklılar" adlı romanını okuyarak detaylı bilgiye sahip olabilirler.

   Mustafa Kemal Atatürk ilk meclisi açarken, sarık takan cübbe giyen imamla dua ederek açtı, Erzurum, Sivas kongreleri fotoğraflarında yine yanında oturan delgeler arasında sarık takan insanlar vardı. Ne zaman ki bazı saltanat taraftarı insanlar sarık takarak milletin dini duygularını sömürmeye başladı işte o zaman devreye bunları cezalandırmak girdi. Camide namaz kılanlara kendini "Mehdi" olarak tanıtan ve dini korumaya geldik diyen Derviş Mehmet gibilerin sarık giyip cübbe takdığı örneği yanlış olmaz. Menemen hadiselerini çıkaran ve bir askermizi şehit eden insanların mahkemede yargılanarak idam edilmesi ise rahatsızlık çıkaracak bi durum değildir.
Meclisin açılışında Atatürk ve çevresindekiler Dua ederken


  Kılık kıyafet bir kanundur ve kanunlara uymak zorunludur. Kanunlara uymayıp kanunsuzlaşan insalar cezalandırılırlar. Bu nedenle kanunlara uymayan insalar cezalandırılmıştır. Ancak şu bilinmelidirki şapka ve kılık kıyafet inkılabı 1925 ve 1934 senelerinde iki düzenleme ile meydana gelmiştir. İstiklal mahkemleri yargılarının en etkin olduğu zamanlar ise Kurtuluş mücadelesi dönemidir. Bu dönemeden sonra mahkemede yargılananlar şeriat taraftarı isyancı kişilerdir ve sarık ve cübbeyi insanlar üzerinde etki yaratmak için kullanmışlardır.
  

  "Aydınların aydınlatamadığı toplumları soytarılar aydınlatır."
  

Yorumlar

  1. Sarık yasaklanıyor şapka giydiriliyor. Yani illa kafamızın üstünde birnşey olacak :D

    YanıtlaSil
  2. Atatürk hakkında öylesine çok yalan söyleniyorki şaşırarak izliyorum çoğu zaman. Unutmamak lazımki sonuçta yaşadığımız ülke Atatürkten hediye bize.

    YanıtlaSil
  3. Atatürk'ün hayatı, ismi, itibarı birilerinin çıkarları için ayaklar altına alınıyor. Yazık...

    YanıtlaSil
  4. Evet sarık yasaklandı şapka getirildi o zamanlarda. İlla kafa da bişey olacak işte :D. Makale güzel bilgilendirmelerin için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Sende ayni kafadansin kendini zeki birşey sanma (Kılık kıyafet bir kanundur ve kanunlara uymak zorunludur. )
    Burda neye göre kime göre kanun Allahu Teala sarığı ve cübbeyi istemiştir insanlar şapkayı sen olsan hangisine uyarsın insanların çıkardığı bir kanunumu yoksa Allah'ın çıkardığı bir kanunu mu ? Kuran komple Allah'ın kanunları ve yasalaridir sizin bilmediğiniz nokta burası git.dinini öğren biraz

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

- YORUM KURALLARI -
*Argo kullanmak, reklam yapmak, hakaret etmek yasaktır !
*Siyaset yapmak ve görüş bildirmek yasaktır.
*Her Türlü Makam, kurum ve kuruluş, takım, parti'ye hakaret etmek yasaktır.
*Her kişi kendi yorumundan sorumludur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

İslam Tarihi - Hz.Muhammed'in Katıldığı Savaşlar

    İslam Peygamberi Hz.Muhammed(sas) ömrü boyunca, barışçı yönü, güvenilir kişiliği ve karakteri ile ön plana çıkmıştır. Ancak peygamberliğini ilan ettikten sonra kendine inanalarla birlikte çoğu zaman çatışmalardan kaçmışsada bazı savaşların içinde bulunmuştur. Hz.Muhammed(sas), savaşı her zaman en son çare olarak görmüş ve İslamiyeti yaymak için Allah yolunda Gaza etmiştir. Bazı zamanlarda ise kendilerine saldıran, müşriklere karşı kendilerini savunmuşlardır. Hz.Muhammed(sas) yaşamı boyunca savaşları en son çare olarak söylemiş barışı hedeflemiştir. Bizde sizler için Hz.Muhammed(sas) katıldığı savaşları derledik.     Hz.Muhammed(sas) ömrü boyunca 9 savaşa katılmıştır. Bu savaşları kısa kısa incelemeye başlayalım BEDİR SAVAŞI (624) :      Müslümanlar hicretten sonra Mekke'de bıraktıkları malların karşılığını almak için, Mekke'lilerin bir ticaret kervanını ele geçirdiler. Hicretin 2. senesinde meydana gelen bu savaş Müslümanların zaferiyle sonuçlandı. Kendinden s

Atatürk 'ün Savaştığı Cepheler ve Savaşlar.

        Mustafa Kemal Atatürk askerlik hayatı boyunca bir çok cephede savaşmış, bir çok başarılar elde etmiştir. Bizde bu cepheleri sizler için derledik, sizlere bu cepheler ve Atatürk'ün bu cephelerdeki görevi ve etkisi hakkında bilgiler vericeğiz.  1-) TRABLUSGARP SAVAŞI : 1911-1912 seneleri arasında Osmanlı Devleti afrika da bulunan son topraklarında tutunmaya çalışıyordu. İtalyanlar bu bölgeye gözünü dikmişlerdi. Trablus ve Bingazi'yi işgal etmek için 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devlet'ine savaş ilan ederek 5 Ekim tarihinde de bu bölgeye asker çıkarttı. Osmanlı'nın ise bu bölgede İtalyanlara karşı çıkabilecek ne yeterli askeri ne de yeterli mühimmatı vardı. Bundan dolayı bölgenin kurtuluşu ancak yerli halkın örügtlenmesiyle olacaktı. Osmanlı Devleti bölgeye Mısır ve Tunus üzerinden subaylar yolldı. Bu subaylar arasında Şerif lakaplı Mustafa Kemal'de vardı. 22 Aralıkta Tobruk Muharebesini kazandı. Dernede 16 ve 17 Ocak'ta taaruz sırasında gözünde

En Güçlü 4 Türk-İslam Devleti

 Türkler tarih boyunca birçok devlet kurmuş ve bir çok devlet yıkmışlardır. Bu devletlerden bazıları uzun ömürlü olmayı başarmıp dünyaya hükmederken bazıları daha kısa ömürlü sıradan devletler olarak kalmışlardır. Tarih boyunca kurulmuş en güçlü 4 Türk-İslam devleti makalemizde yer almaktadır.  TİMUR DEVLETİ (1370-1507) Emir Timur tarafından kurulmuştur, başkenti Semerkand olan dini İslam'dır. Çağatay Türkçesi konuşulur. Kısa sürede topraklarını oldukca genişleten ve Ankara Savaşında Osmanlı'yı mağlup ederek Bursaya kadar uzanan geniş bir coğrafi alana sahip devlettir. Timur'un vefatından sonra hızlı bir şekilde dağılmış ve yıkılmıştır.  OSMANLI DEVLETİ (1299-1923) 1299 yılındı Söğüt ve Domaniç civarında kurulmuş Türk ve Dünya tarihinin en güçlü ve en geniş topraklara sahip devletlerinden biridir. 600 yıldan daha fazla süre cihana hükmetmiş ve büyük savaşlarda zaferler kazanmıştır. Çok güçlü bir teşkilatlanma yapısı olduğu için uzun sürede yıkılmamıştır. Devlet